Türkiye'de eğitim alan Azerbaycanlı kalp damar cerrahı Prof. Dr. Kamran Musayev, ülkesinde modern kalp damar cerrahisinin öncülüğünü yapıyor.
Eğitiminin ardından ülkesine dönerek alanında ilklere imza atan 50 yaşındaki Musayev, bugün Azerbaycan'ın en önemli cerrahları arasında gösteriliyor. Bakü'deki Merkezi Klinik Hastanesinin başhekimi olarak görev yapan Musayev, aynı zamanda Azerbaycan Kalp Damar Cerrahisi Derneğinin başkanlığını da yürütüyor.
Musayev, tıp eğitimine 1990'da Azerbaycan Tıp Üniversitesinde başlasa da eğitimini Türkiye'de sürdürdü.
Azerbaycan'dan 1992'de Türkiye'ye gönderilen ilk 10 tıp talebeden biri olan Musayev, 1996'da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden başarıyla mezun oldu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde uzmanlık eğitimi de alan Musayev, bir süre İstanbul'da özel hastanede çalıştı.
Musayev, sağlık sisteminde yürütülen modernizasyon programlarına destek olmak amacıyla Azerbaycan devletince ülkesine davet edildi.
Tecrübelerini uygulamak için ülkesine dönen Musayev, Azerbaycan'da kalp ve damar cerrahisinde birçok ilke imza attı.
Ülkesinde ilk defa yapay kalp nakli gerçekleştiren Musayev, bugüne kadar 15 binden fazla kalp ve damar ameliyatı yaptı. Musayev, binlerce hastanın hayatını kurtarmanın yanı sıra çok sayıda öğrenci yetiştirdi. Musayev, çalışmaları ile ülke yönetiminin de dikkatinden kaçmadı ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından devlet onur unvanı "Emektar Hekim" ile ödüllendirildi.
"Çocukluğumdan beri Türkiye benim için bir hayaldi"
Prof. Dr. Musayev, Türkiye'de gördüğü öğrenimin kariyerine etkilerini ve Azerbaycan'daki faaliyetlerini AA muhabiriyle paylaştı.
Yirmi yıldan fazladır Azerbaycan'da kalp damar cerrahı olarak faaliyet gösterdiğini belirten Musayev, ülkesinde modern sağlık sisteminin ve kalp damar cerrahisinin gelişmesine katkı sunmaya çalıştığını kaydetti.
Musayev, 1990'lı yılların başında Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Azerbaycan'ın bağımsızlığına kavuştuğunu ama sistemin sosyal ve ekonomik olarak çöktüğünü söyleyerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"1990'lı yıllarda eski Sovyet coğrafyasında eğitim ve sağlık sistemi de çökmüştü. Karabağ sorunu da o yıllarda başladı. Biz bu sorunları yaşayarak büyüyen nesil olduk. O zamanlarda bizim tek hedefimiz kendimizi kendi alanlarımızda yetiştirip ülkemize ve milletimize hizmet etmekti. Ben daha küçük yaşlarımda doktor olmayı istiyordum. Azerbaycan bağımsızlığını kazandığı zamandan itibaren de tıp eğitimini Türkiye'de almak istedim çünkü Türkiye'nin tüm Azerbaycanlılar için yeri çok özel. Biz bir millet iki devletiz. Benim için şahsi olarak biraz daha derin anlamı var. Benim doğduğum yerler Batı Azerbaycan'ın (şimdiki Ermenistan) Amasya ilçesi Türkiye'nin Kars ili ile sınırdı. Biz, Sovyet coğrafyasında yasak olmasına rağmen TRT izleyerek büyüdük. Çocukluğumdan beri Türkiye benim için bir hayaldi. Çok şükür ki 1990'lı yıllarda Azerbaycan bağımsızlığını kazandı ve ben eğitimimi Türkiye'de devam ettirdim."
Musayev, Türkiye'de aldığı eğitimle ilgili "Türkiye'ye tıp eğitimine giden ilk 10 kişi olarak kendimizi bugün de çok şanslı görüyoruz. Türkiye'nin en iyi ve en köklü üniversitesinde eğitim aldık. Hepimizin o zaman da bugün de tek hedefimiz vardı. Eğitimi bitirdikten sonra Azerbaycan dönerek hem milletimize hizmet etmek hem de sağlık sisteminin yeniden kurulmasına katkı sunmak bizim hedefimizdi. O yüzden de uzmanlık eğitimi biter bitmez Azerbaycan'a döndüm. Azerbaycan'da çalışmaya başladıktan sonra da Türkiye ile irtibatımızı kesmedik. O Türkiye'deki değerli hocalarımız ve meslektaşlarımızla birlikteliğimiz, çalışmalarımız devam ediyor. Merkezi Klinik Hastane modern kalp damar cerrahisi ve kardiyolojinin başlatıldığı ilk hastanedir. Ülkemizde modern kardiyoloji ve kalp damar cerrahisinin kurulmasında Türkiye'de yetişen benim gibi Azerbaycanlı genç doktorlar ile bize desteğini devam ettiren Türkiye'den meslektaşlarımızın çok ciddi rolü olmuştur." şeklinde konuştu.
"Türkiye'den bir şey daha öğrendik o da insan yetiştirmektir"
Azerbaycan sağlık sisteminin gelişmesinde Türkiye mezunu doktorların büyük rolü olduğunu vurgulayan Musayev, "Türkiye'den öğrendiğimiz iki önemli şey var. Bunlar birisi benim için kalp damar cerrahisi. Kalp damar cerrahisi benim gerçek sevdam. Ben bunu Türkiye'de öğrendim ve ömür boyu hakkını ödeyemem. Türkiye'den bir şey daha öğrendik, o da insan yetiştirmektir. Geçtiğimiz 20 yılda kalp damar cerrahisindeki başarılarımızla birlikte insan yetiştirmeye de çalıştık. Çok sayıda kalp damar cerrahı, kardiyolog ve diğer branşlardaki sağlık çalışanı yetiştirmeye çalıştık. Yanımızda yetişen doktor ve diğer sağlık çalışanları Bakü ve diğer şehirlerde milletimize hizmet ediyorlar ve biz bununla gurur duyuyoruz." ifadelerini kullandı.