Örfi Çetinkaya, 1949 yılında Malatya Pütürge’de dünyaya geldi. 12 Eylül darbesinde arananlar listesinde olan Çetinkaya, 18 Mayıs 1988’de polisin “dur” ihtarına uymayarak kaçmaya çalıştı. Polisin açtığı ateşte belinden vuruldu ve felç kaldı. Tekerlekli sandalyeye mahkûm olması uyuşturucu ticareti yapmasına engel olmadı. 1989’da Silivri’de bir çiftlik evine düzenlenen operasyonda üç kilo morfinle yakalandı ve tutuklandı. 6 ay sonra da tahliye oldu. Bu tahliyeden iki yıl sonra da İspanya’daki 46 kilo eroinin sahibi olduğu gerekçesiyle yeniden gözaltına alındı. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı. 2000 yılında ‘Matador’ adı verilen operasyonla yakalandı. Cezaevine konulan Çetinkaya, 2003 yılında yeniden tahliye edildi. Aynı yılın 5 Kasım’ında polisin yine hedefindeydi. İstanbul Emniyeti, ‘Son Tango’ adını verdiği operasyon başlatmıştı. Operasyonda, 577 kilo asetik anhidrit, 159 kilo bazmorfin, 617 kilo eroin ele geçmişti. Çetinkaya bu operasyonda beraberindeki 14 kişi ile birlikte gözaltına alındı ve tutuklandı.
TAHLİYE OLDU KAYBOLDU
Bir yıl sonra ortağı Cemal Nayır Kalaşnikof’lu saldırıya uğrayarak ağır yaralandı ve Çetinkaya gibi felç oldu. Saldırının Çetinkaya tarafından ispiyonculuk yaptığı gerekçesiyle düzenlendiği iddia edildi. Çetinkaya, 2012 yılında sağlık sorunları nedeniyle tahliye edildi. Bir yıl sonra da mahkeme Çetinkaya hakkında kararını verdi. 24 yıl kesinleşmiş hapis yatacaktı. Bu nedenle hakkında yakalama kararı çıkarıldı ancak bir daha kendisini gören olmadı. Yurtdışına çıktığı duyumları alınınca İnterpol’e başvuru yapıldı ve kırmızı bültenle aranmaya başlandı.
ARANIRKEN DE DURMADI
Hürriyet'ten Musa Kesler'in haberine göre aranırken de uyuşturucu ticaretine devam etti. 5 Mayıs 2013 günü Artvin’de 103 kilo eroin ele geçmişti. Polis yaptığı araştırmada uyuşturucunun Çetinkaya bağlantısını bulması uzun sürmedi. Aynı yılın kasım ayında bu kez Rize’de 159 kilo eroin ele geçti. Çetinkaya’nın ismi son yıllarda İranlı uyuşturucu kaçakçısı Naci Zindaşti ile de yan yana geldi. Ortak oldukları, yurtdışına gönderilen ve yakalanan 5 ton eroinin 2 ton 200 kilosunun Çetinkaya’ya ait olduğu öne sürüldü. Firari savcı Zekeriya Öz’e, Çetinkaya ve Zindaşti tarafından rüşvet verildiği iddiaları dava dosyalarına girdi. Çetinkaya, 2004’e kadar yüzlerce dönümlük Arnavutköy’deki bir çiftlikte yaşıyordu. Çiftliğinin girişinde de adı yazılıydı. Ünlü uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar gibi yaşadığı çevredeki insanlara bonkör davranıyordu. Çiftlik işlerini yaptırdığı köylülere fazla para veriyor ve onların sevgisini kazanıyordu.
FİZYOTERAPİSTİ SAYESİNDE YAKALANDI
Emniyet istihbarat birimlerine, 10 yıldır kayıp olan Örfi Çetinkaya (74) ile ilgili bir yıl önce ihbar geldi. İhbarda, Çetinkaya’nın İstanbul Sarıyer’de bir villada gizlendiği belirtiliyordu. Narkotik ekipleri, Çetinkaya’nın Zekeriyaköy ya da Uskumruköy’de olduğuna yönelik bazı ipuçlarına ulaştı. Yapılan araştırmada, Zekeriyaköy’deki bahçeli bir villa mercek altına alındı. Villaya girip çıkan fazla kişi yoktu. Bir kişi düzenli olarak bazı günlerde villaya giriyor bir süre kaldıktan sonra çıkıyordu. Ekipler bu kişinin kimliğini dikkat çekmeden öğrenmek için yol üzerinde ilçe ekiplerine kontrol noktası oluşturdu. Bu kişi kontrol noktasına geldiğinde şüphelinin fizyoterapist A.Ö. olduğu belirlendi.
EMİN OLANA KADAR BEKLEDİLER
A.Ö.’nün, felç olan Çetinkaya için villaya geldiği değerlendirildi. Bir süre devam eden araştırmada Çetinkaya’nın villada olduğu kesinlik kazanınca Operasyon için düğmeye basıldı. Villada, Çetinkaya ve yanında bulunan Afgan 5 adamı yakalandı. Çetinkaya, emniyetteki işlemlerinin ardından dün zırhlı bir araca bindirilerek adliyeye sevk edildi. Çetinkaya’nın, Artvin Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Uyuşturucu madde ticareti yapma’ ve İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’a ‘hakaret’ suçundan devam eden davaları kapsamında savunması alındı. Örfi Çetinkaya, Artvin Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava kapsamında tutuklandı. Örfi Çetinkaya, ‘Son Tango Operasyonu’na ilişkin kesinleşen 24 yıl hapis cezası ile ilgili infaz savcılığınca yapılan işlemlerden sonra Metris Cezaevi’ne gönderildi.
DETAYLAR ORTAYA ÇIKTI
Türk Escobar diye bilinen uyuşturucu baronu Örfi ÇetinKaya’nın, İstanbul Sarıyer’de saklandığı lüks villada yakalanmasına dair ilginç detaylar ortaya çıktı. Hürriyet’in ulaştığı bilgilere göre, baskın yapılan villanın çelik kapısı güçlü basınç veren lazer odaklı özel bir cihazla kırıldı. Klasik operasyonlardaki gibi koçbaşı kullanılmadı.
KİMSEYE GÜVENMEDİ
Tekerlekli sandalyede yaşamını sürdüren Çetinkaya, 10 yıldır peşinde olan narkotik polislerini aniden karşısında görünce önce şaşırdı, sonra da hemen ellerini havaya kaldırdı. Narkotik polisleri, daha önceki yakalanmalarında üzerinde hep silah olan Çetinkaya’ya “Sandalyede silah var mı?” sorusunu yöneltti. Çetinkaya da “Var” karşılığını verdi.Ellerini daha da yukarı kaldırması istenen Çetinkaya’nın tekerlekli sandalyesinde muhafaza ettiği silah büyük bir dikkatle alındı. Silahın ateşlemeye hazır olduğu görüldü. “Başka bir şey var mı?” sorusuna da Çetinkaya, “Yok” diye cevap verdi. Tekerlekli sandalyede ayrıca üç şarjör mermi de bulundu. Bu, Çetinkaya’nın her an bir saldırıya karşı tetikte olduğu ve yanındakilere bile güvenmediği şeklinde yorumlandı.
Örfi Çetinkaya’nın yanından ayırmadığı silah İtalyan yapımı Beretta 92FS... Bu silah tutukluk yapmaması, ateş gücünün yüksek ve namlusu geç ısındığı için uzun süreli çatışmalara dayanıklı olmasıyla biliniyor.