New York'ta bulunan Icahn Tıp Fakültesi'nde 18-45 yaş arası 382 kadından alınan kan örneklerinin incelenmesiyle yapılan araştırma, gebe kalmaya çalışan kadınların teflon tava ve leke tutmaz kumaşlar gibi PFAS içerdiği bilinen ürünlerden kaçınmaları gerektiğini söylüyor.

2015 ve 2017 yılları arasında en az bir yıl boyunca takip edilen kadınlardan örnek toplayan araştırmanın başyazarı Dr. Nathan Cohen Euronews Next'e yaptığı açıklamada, "PFAS kadınlarda doğurganlığı azaltıyor ve hamilelik planlayan kadınların gebe kalmalarını kolaylaştırmak için PFAS maruziyeti azaltılmalı" dedi.

PFAS barındıran ürünlerin bir çoğuna aynı anda maruz kalmanın gebelik şansını daha da azaltabileceğinin altını çizen Cohen, "Hamile kadınlarda PFAS karışımına maruziyet ne kadar yüksekse, pozitif bir gebelik testi elde etmek o kadar uzun sürdü" ifadelerini kullandı.

PFAS nedir?

PFAS, ürünleri ısıya, suya, yağa ve lekelere karşı dayanıklı hale getirmek için çok çeşitli endüstrilerde onlarca yıldır kullanılan bir insan yapımı kimyasal sınıfı olarak tanımlanıyor. 

Yaklaşık 4 bin çeşit üründe bulunduğu düşünülen bu kimyasal son zamanlarda tuvalet kağıdı ve kadın iç çamaşırları gibi gündelik hayatta sıkça kullanılan ürünlerde de bulunuyor. 

Çok güçlü flor-karbon bağları nedeniyle çevrede ve vücutta kolayca parçalanamamalarından dolayı PFAS'a 'sonsuz kimyasallar' deniliyor. Kuzey Kutbu'ndaki kutup ayıları da dahil olmak üzere Dünya'nın hemen hemen her yerinde izlerine rastlanan kimyasallar yok olmadıkları için vücutta birikiyor. 

"İnsanlarda PFAS'ın etkilerini gösteren ilk araştırma"

Önceki araştırmalar, PFAS'ı aşıya karşı daha zayıf bir tepki ve başta böbrek ve testis kanseri olmak üzere belirli kanser türlerinde artan risk ile ilişkilendirmişti.

Araştırma: Soğuk Algınlığı ve Demans Arasında Şaşırtıcı Bağlantı Araştırma: Soğuk Algınlığı ve Demans Arasında Şaşırtıcı Bağlantı

Bulguları Science of the Total Environment dergisinde yayınlanan araştırma ise insanlarda bu kimyasalların etkisini gösteren ilk çalışmalardan biri olma özelliğine sahip. Daha önce dişi fareler üzerinde yapılan çalışmalar da PFAS'ın üreme işlevini bozduğunu göstermişti. 

PFAS'ın kadın doğurganlığını üreme hormonlarına zarar vererek etkilediğinden şüphelendiklerini belirten Cohen, "Ancak elimizde kadın üreme hormonu seviyelerine ilişkin veri olmamasından dolayı bunu ispatlayamadık" dedi.

Çalışmanın sonuçlarının genele yayılmasının önündeki diğer bir önemli etken de binlerce PFAS barındıran ürün arasından sadece en yaygın yedi tanesine odaklanılmış olması ve baba adaylarının bu kimyasallara maruz kalmasına ilişkin herhangi bir veriye sahip olunmaması.

Yakın zamanda yapılan araştırmalar, kadınların hamileliğin erken dönemlerinde PFAS'a maruz kalmalarının, çocuklarının ileride daha düşük sperm sayısına ve kalitesine sahip olmalarına neden olabileceğini ortaya koymuştu.

Icahn Tıp Fakültesi Çevre Tıbbı ve Halk Sağlığı Yardımcı Doçentlerinden Dr. Damaskini Valvi yaptığı açıklamada, "Çalışmamızın eklediği şey, PFAS'ın genel olarak sağlıklı olan ve doğal olarak gebe kalmaya çalışan kadınlarda da doğurganlığı azaltabileceğidir" dedi.

Bu sebeple Valvi, PFAS gibi zehirli kimyasalların günlük ürünlerde kullanımını yasaklayan daha sıkı düzenlemeler yapılması çağrısında bulundu.

Geçtiğimiz yıl ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA), PFAS'ın "daha önce anlaşılandan çok daha düşük" seviyelerde zarara neden olabileceğini ve neredeyse hiçbir maruz kalma seviyesinin güvenli olmadığını tespit etmişti.

Editör: Sinan Yıldırım