Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), bir açıklama yayımlayarak birinci basamak sağlık hizmetlerinde koruyucu sağlık hizmetleri öncelenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Açıklamada bu hizmetlerin kamusal olarak ve sözleşmeli değil kadrolu personel eliyle verilmesi gerektiği belirtildi.
2010’da yapılan ve “sağlık reformu” diye yaldızlanarak sunulan değişiklikle sağlık ocaklarının kapatılıp aile hekimliği sistemine geçildiği hatırlatılan açıklamada “Aile hekimliği sistemi ile “dönüştürülen” birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı açısından sürekli olarak sorunların birikmesine neden olurken aynı zamanda esnek ve performansa dayalı ücretlendirme sistemi ile de sağlık emekçilerine yönelik sömürüyü derinleştirmekte ve birçok güvencesiz çalışma biçimi ortaya çıkarmaktadır” denildi.
60 BİN SAĞLIK EMEKÇİSİNİ GÜVENCESİZ ÇALIŞTIRILIYOR
Aile hekimliğine geçiş sürecinin bu alanda farklı istihdam biçimleri ortaya çıkardığı, aynı alanda çalışan aile hekimlerinin kamu ve kamu dışı olarak ayrıldığı belirtilen açıklamada yaratılan sorunlu istihdam biçimlerine ilişkin şu bilgiler verildi:
“Birimde çalışan hemşire, ebe, sağlık memuru (toplum sağlığı) ve acil tıp teknisyenini ünvanlı sağlık emekçileri ise aile sağlığı elemanı diye isimlendirilmekte ve bu emekçilerde kamu ve kamu dışı çalışan şeklinde ayrılmaktadır.
Kamu içerisinde yer alan sağlık emekçileri kadroları kamu kurumlarında yer alırken kurumlarında ücretsiz izin biçiminde gösterilip 2 yılda bir sözleşme ile hizmet vermektedirler. Kamu dışı olan emekçiler ise herhangi bir kadro güvencesi olmadan 2 yılda bir sözleşme imzalanarak çalışmaktadırlar.
Bunlar dışında aile sağlığı merkezleri belli şartlar altında gruplandırılmakta ve gruplara göre cari ödeme almaktadır. Bu şartlara göre ASM’lerde birim başına 10 saat olmak üzere 1 ya da 2 kadro olacak şekilde hemşire, ebe, sağlık memuru (toplum sağlığı) ve acil tıp teknisyeni ünvanlı olmak şartıyla sağlık emekçileri çalışmakta ayrıca yine birim başına 10 saat şeklinde temizlik personeli çalışmaktadır.”
Gruplandırma esasına göre çalışan emekçilerin cari ödemelerden finanse edilerek ya aile hekimlerinin kendileri tarafından ya da taşeron olarak şirketler üzerinden asgari ücretler ile herhangi bir iş güvencesi olmadan çalıştırıldığı belirtilen açıklamada, “Ödeme sözleşme yönetmeliği ile 2 yılda sözleşme imzalayarak çalışan emekçilerin iş güvenceleri son çıkan yönetmelik ile yöneticilerin 2 dudağının arasından çıkan bir söze bırakılmış bu durum sahada ciddi bir baskı ve mobbinge yol açmıştır” denildi. SES, bugün itibari ile 60 bin sağlık emekçisini bu istihdam biçimleri ile güvencesiz çalıştırıldığına dikkat çekti.
Kamu personeli olmayan Aile Sağlığı Merkezi Gruplandırma personellerinin, çalışma alanlarında yalnızlığa itildiği, geleceksizlik kaygısıyla psikolojik olarak tükendiği belirtilen açıklamada, “Ötekinin ötekisi yapılanlara karşı yapılan bu ayrımcılığa bir an önce son verilmelidir” denildi.
SES olarak iş güvencesi, temel ücret, tek tip istihdam biçimleri konusunda mücadelenin devam ettiği vurgulanan açıklamada şu taleplere yer verildi:
- Aile sağlığı merkezlerinde çalışan tüm hekim, hemşire, ebe, sağlık memuru (toplum sağlığı), acil tıp teknisyenini ve temizlik personeli hiçbir fark gözetmeden derhal kadroya alınmalıdır.
- ASM’lerde çalışanlar eleman değil sağlık emekçisidir. Tüm birinci basamak emekçilerinin iş tanımları yapılmalıdır.
- Birince basamak çalışanlarının tüm özlük hakları kamuda çalışan emsallerine göre yeniden düzenlenmelidir.
- “Hekimler İşveren Değildir” o yüzden tümüyle kamu eliyle yürütülen (binasından sarf malzemelerine, elektriğinden suyuna, çalışanlarının toplu sözleşmeli grev hakkına sahip kamu personeli olduğu) bir birinci basamak olmalıdır.
- Tek kalemde birleşmiş, performans dayatması olmayan, emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücret üzerine yapılan işin riski ve niteliği, hizmet yılı, eğitim durumu, kıdem yılı gibi kriterler ile temel ücret giydirilmelidir. Temel ücret tüm çalışanların hakkıdır.
- Birinci basamak sağlık hizmetleri kamu binalarında, hiçbir şekilde katkı katılım payı alınmaksızın, tümüyle devlet tarafından koruyucu sağlık hizmetleri öncelik haline getirilerek verilmelidir.
Açıklama şu ifadelerle son buldu: “Bir kez daha vurgulayarak belirtmek istiyoruz. Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi için yürütülen çalışmada birinci basamak ta görev yapan tüm sözleşmeli sağlık emekçileri yararlandırılmalıdır. Halkın ve emekçilerin yararına bir sağlık sistemi ile kadrolu ve güvenceli çalışma mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.”