Sağlık ortamı her zamanki gibi...
Eşitsizlikler, ayrımcılık, mobbing tam gaz...
Bu günlerde sağlık emekçileri arasında yaşanan bir “kriz!” söz konusu...
Aslına bakarsanız “kriz!” demek pek doğru bir kelime olmayabilir...
Adaletsizlik veya eşitsizlik diyebiliriz...
Malumunuz hem kamu işçisinin hem de memurun uzun süreden bu yana beklediği bir zam talebi var...
Son günlerde kamu işçileri için 12 bin TL taban ücret ve ilk 6 ayda yüzde 40 zam teklifi konuşuluyor...
Hatta daha yüksek bir oran beklentisi nedeniyle Türk- İş tarafından bu teklif kabul edilmemiş ve bayram sonrasına bırakılmış...
Zam konusunda devlet memurları için net bir oranın olmayışı iş huzuru ve barışın bozulmasına yol açıyor...
Devlet memurları, “İşçi arkadaşlarımıza verilecek ücrete tepkili değiliz. Bizim tepkimiz kendi alamadığımız ücretler için...” diyorlar...
***
Anlaşılacağı üzere bu gidişle kamu işçisi maaşları memur maaşlarını katlayacak gibi görünüyor...
Alınan ücretlerle işçi ve memur arasında ciddi bir fark olduğu, zamdan sonra bu farkın “uçuruma” dönüşebileceği konuşulmakta...
Ve bunu sadece bir örnekle bakın nasıl açıklıyorlar...
112 Biriminde çalışan 657’li bir devlet memuru şoför (Öğrenim durumuna göre taban aylığı, maaş teşvik) 15- 16 bin TL, aynı birimde aynı görevi yürüten işçi statüsündeki bir şoförün ise ikramiye ile birlikte aldığı ücretin 18 bin TL civarında olduğu öne sürülüyor...
Ve memurlar, memur sendikalarının tutumuna da adeta
isyan ediyor...
***
SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri) Bursa Şubesi Başkanı İrfan Açık, kamu hastanelerinde motivasyonun bozulduğunu belirterek memura acil ek zammın bir an önce gündeme gelmesi gerektiğine dikkat çekti.
Başkan Açık, “Bayram öncesi bir müjde, seçim öncesi de seyyayen zam bekliyoruz...Olmadığı taktirde eylem ve etkinlikler yapacağız...” dedi.
***
Bu arada sosyal medyada işçi ve memurlar arasında hiç de hoş olmayan bazı yorumlar yapılıyor...
Memur işçiye, işçi de memura yükleniyor...
“Ne hale getirdiler bizleri!” diye ekliyorlar...
E, özellikle kamu sağlık kurumlarında 8’e yakın farklı pozisyonda kadrolar mevcut...
Böyle olunca da çalışanlar arasında yaşanan çatışmalar kaçınılmaz oluyor...
Hak arayışında etkili etkisiz, yetkili yetkisiz sendikaların payını da unutmamak gerekir...
Lale Aksoy