Deprem bölgesindeki sağlıkçıların tesellisi yeni doğan bebekler
Sismik izolatörlü Dörtyol Devlet Hastanesinde, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 205 bebek dünyaya geldi. Dörtyol Devlet Hastanesi, 3 blokta 90 poliklinik odası, 33 yataklı 3 basamaklı yoğun bakım ünitesi, 20 yataklı 3 basamaklı yeni doğan yoğun bakım ünitesi ve 4 yataklı çocuk (pediatri) yoğun bakım ünitesiyle hizmet veriyor.
Sismik izolatörleri sayesinde güven veren hastanede her biri 36 metrekareden oluşan, banyo ve tuvaleti bulunan 88 tek kişilik, 47 çift kişilik, 8 sancılı doğum ve lohusa odası yer alıyor.
Deprem sürecinde yatak kapasitesi 250'den 400'e çıkarılan hastanenin kadın doğum servisinde görevli doktor ve hemşireler, dünyaya gelen bebeklerle teselli buluyor. Bu süreçte hastanede 205 bebek dünyaya gözlerini açtı.
Hastanenin Başhekim Yardımcısı Dr. Duygu Selen Yolaçan, ajans muhabirine, Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğündeki deprem sonrası yaklaşık 1500 hastaya hizmet verdiklerini söyledi.
Yolaçan, bu dönemde 400 nitelikli ameliyatın yapıldığını belirterek, şunları söyledi:
"Depremin neredeyse 5'inci dakikasından sonra önce yakınlardan, sonra çevre ilçelerden hastalarımız geldi. 800 personelle o günden bugüne olabildiğince ve gönüllü arkadaşlarla bütün depremzedelere, normal hastalarımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Gönüllü arkadaşlar da çok büyük yükümüzü aldı, hala almaya devam ediyorlar. Büyük işler başarmaya çalışıyoruz. Nöbetten çıkıp sırt çantalarıyla gelenler oldu. Emeklerine sağlık. 10 ameliyathanemizde belki 3-4 gün boyunca sürekli ameliyat yapıldı. Onların sayesinde birçok can kurtarıldı."
"GÜÇLÜ DURMAK ZORUNDAYIZ, BU ŞEKİLDE YETİŞTİRİLDİK"
Bilecik'ten gelen kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Seçil Taşhan da depremi ilk duyduğunda hemen bölgeye gitmek için ismini yazdırdığını daha sonra göreve başladığını anlattı.
Deprem bölgesinde hastalara yardımcı olmak için sürekli bir çırpınış halinde olduklarını dile getiren Taşhan, "Doğumun saati ve zamanı yok. Bu tür stres olayları da gebeleri zaten çok tedirgin ettiği için yoğunlukları ekstra attı. Evet şu an çocuğumdan ayrıyım ama birileri kavuşmamak üzere ayrıldı. O yüzden birilerinin çocuğuna daha güvenli kavuşmasına vesile olmak için geldim." şeklinde konuştu..
Taşhan, yeni doğan her bir bebeğin kendilerinin daha özverili çalışmasını sağladığını vurguladı.
Bir bebek dünyaya geldiğinde çok mutlu olduğunu kaydeden Taşhan, "Her yeni doğan bebeği hayata tutunmak için bir amaç gibi görüyorum." dedi.
Hastanede kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olarak görev yapan Dr. Emre Öztürk, depreme ameliyat sırasında yakalandığını ve daha sonra görevine devam ettiğini belirtti. Ellerinden geldiğince hastaları geri çevirmemeye, burada ameliyatını yapmaya özen gösterdiklerini dile getiren Öztürk, "Doğurttuğumuz, sağlıklı dünyaya getirdiğimiz her bebek aslında bizim için bir mutluluk." diye konuştu.
Gaziantep'ten gelen Dr. Batuhan Saka ise depreme evinde yakalandığını, ardından Hatay'a gönüllü geldiği bilgisini vererek, "Yarım saat içinde hazırlandım ve geldim. Biz de insanız, korkuyoruz. Sonuçta bu bizim işimiz ve bize ihtiyacı olan insanlar var. Onlara yardım etmek ve ayakta kalmak zorundayız. Güçlü durmak zorundayız, bu şekilde yetiştirildik." şeklinde konuştu.
Sismik izolatörlü Dörtyol Devlet Hastanesinde, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 205 bebek dünyaya geldi. Dörtyol Devlet Hastanesi, 3 blokta 90 poliklinik odası, 33 yataklı 3 basamaklı yoğun bakım ünitesi, 20 yataklı 3 basamaklı yeni doğan yoğun bakım ünitesi ve 4 yataklı çocuk (pediatri) yoğun bakım ünitesiyle hizmet veriyor.
Sismik izolatörleri sayesinde güven veren hastanede her biri 36 metrekareden oluşan, banyo ve tuvaleti bulunan 88 tek kişilik, 47 çift kişilik, 8 sancılı doğum ve lohusa odası yer alıyor.
Deprem sürecinde yatak kapasitesi 250'den 400'e çıkarılan hastanenin kadın doğum servisinde görevli doktor ve hemşireler, dünyaya gelen bebeklerle teselli buluyor. Bu süreçte hastanede 205 bebek dünyaya gözlerini açtı.
Hastanenin Başhekim Yardımcısı Dr. Duygu Selen Yolaçan, ajans muhabirine, Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğündeki deprem sonrası yaklaşık 1500 hastaya hizmet verdiklerini söyledi.
Yolaçan, bu dönemde 400 nitelikli ameliyatın yapıldığını belirterek, şunları söyledi:
"Depremin neredeyse 5'inci dakikasından sonra önce yakınlardan, sonra çevre ilçelerden hastalarımız geldi. 800 personelle o günden bugüne olabildiğince ve gönüllü arkadaşlarla bütün depremzedelere, normal hastalarımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Gönüllü arkadaşlar da çok büyük yükümüzü aldı, hala almaya devam ediyorlar. Büyük işler başarmaya çalışıyoruz. Nöbetten çıkıp sırt çantalarıyla gelenler oldu. Emeklerine sağlık. 10 ameliyathanemizde belki 3-4 gün boyunca sürekli ameliyat yapıldı. Onların sayesinde birçok can kurtarıldı."
"GÜÇLÜ DURMAK ZORUNDAYIZ, BU ŞEKİLDE YETİŞTİRİLDİK"
Bilecik'ten gelen kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Seçil Taşhan da depremi ilk duyduğunda hemen bölgeye gitmek için ismini yazdırdığını daha sonra göreve başladığını anlattı.
Deprem bölgesinde hastalara yardımcı olmak için sürekli bir çırpınış halinde olduklarını dile getiren Taşhan, "Doğumun saati ve zamanı yok. Bu tür stres olayları da gebeleri zaten çok tedirgin ettiği için yoğunlukları ekstra attı. Evet şu an çocuğumdan ayrıyım ama birileri kavuşmamak üzere ayrıldı. O yüzden birilerinin çocuğuna daha güvenli kavuşmasına vesile olmak için geldim." şeklinde konuştu..
Taşhan, yeni doğan her bir bebeğin kendilerinin daha özverili çalışmasını sağladığını vurguladı.
Bir bebek dünyaya geldiğinde çok mutlu olduğunu kaydeden Taşhan, "Her yeni doğan bebeği hayata tutunmak için bir amaç gibi görüyorum." dedi.
Hastanede kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olarak görev yapan Dr. Emre Öztürk, depreme ameliyat sırasında yakalandığını ve daha sonra görevine devam ettiğini belirtti. Ellerinden geldiğince hastaları geri çevirmemeye, burada ameliyatını yapmaya özen gösterdiklerini dile getiren Öztürk, "Doğurttuğumuz, sağlıklı dünyaya getirdiğimiz her bebek aslında bizim için bir mutluluk." diye konuştu.
Gaziantep'ten gelen Dr. Batuhan Saka ise depreme evinde yakalandığını, ardından Hatay'a gönüllü geldiği bilgisini vererek, "Yarım saat içinde hazırlandım ve geldim. Biz de insanız, korkuyoruz. Sonuçta bu bizim işimiz ve bize ihtiyacı olan insanlar var. Onlara yardım etmek ve ayakta kalmak zorundayız. Güçlü durmak zorundayız, bu şekilde yetiştirildik." şeklinde konuştu.
Kaynak: Yeniçağ
