Genel Sağlık-İş tarafından Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığı’na gönderilen yazı ile 25/03/2023 Tarihinde yapılacak olan Sağlık Bakanlığı Personeli görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavında ‘’sözlü sınav’’ uygulamasının kaldırılmasını talep edildi.

Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünün resmi internet sitesinde, 25/03/2023 tarihinde yapılacak olan ‘’Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı’’ başvurularına ilişkin olarak bir duyuru yayınlanmış bulunmaktadır.

Genel Sağlık İş: Memur Yok Sayıldı Genel Sağlık İş: Memur Yok Sayıldı

Sınavlarda, yazılı sınavdan 100 tam puan üzerinden en az 60 alan adaylar arasından puan sıralaması ile ilan edilen kadro sayısının 2 katı kadar adayın sözlü sınava çağırılacağı,

Sözlü sınava katılacak sağlık personelinin, sınav kurulunun her bir üyesi tarafından ayrı ayrı olmak üzere, sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi, liyakati, özgüveni, genel kültürü gibi kriterlere göre değerlendirileceği ve bu değerlendirmeler sonucunda, sınav kurulu üyelerince verilen puanların aritmetik ortalamasında 100 puan üzerinden en az 70 puan alan sağlık personelinin sözlü sınavdan başarılı sayılacağı açıklanmıştır.

Duyuru metninin Sınav Başarı Sıralamasının Belirlenmesi isimli İ bölümünde ise, sınavda başarı sıralamasının yazılı ve sözlü sınavların aritmetik ortalamasının alınması suretiyle belirleneceği duyurulmuştur.

Genel Sağlık-İş tarafından, bu haksız uygulamanın ortadan tamamen kaldırılması talebiyle Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığı’na gönderilen yazılarda:

Yapılacak olan ‘’sözlü sınavda’’, sınava girmeye hak kazanan kamu görevlileri için not takdir edilirken hiçbir objektif kıstasın göz önünde bulundurulmadığı ve tamamıyla sübjektif değerlendirmelerin esas alındığı belirtilmiştir.

Oysaki 657 s. Devlet Memurları Kanununun 3. Maddesinde ‘’kamu personeli’’ seçiminde idarenin uymakla yükümlü olduğu ilkelerin düzenlendiğine işaret edilmiş; bu ilkelerin en önemlilerinin ise ‘’Kariyer’’ ve ‘’Liyakat ‘’ ilkeleri olduğu vurgulanmıştır.

Yazıda ‘’sözlü sınav’’ uygulaması, Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, T.C. Anayasası ve ulusal kanuni mevzuat açısından değerlendirilmiş ve ‘’sözlü sınav’’ uygulamasının Anayasanın 2. Maddesinde düzenlenen ‘’hukuk devleti’’ ve ‘’İnsan Haklarına Saygılı Devlet’’ ilkeleri ile devletin ‘’fırsat eşitliğini hayata geçirmekle görevli olması yönünden 10. Maddesinde düzenlenen ‘’Eşitlik İlkesine’’, 49. Maddesinde düzenlenen ‘’çalışma hakkına’’ , 70. Maddesinde düzenlenen ‘’Kamu Hizmetine Girme Hakkına’’ ve 657 s. Devlet Memurları Kanununun 3. Maddesine aykırı sonuçlar doğurduğu;  Unvan Değişikliği sınavı özelinde ise, uygulanacak ‘’sözlü sınavın’’ Avrupa Sosyal Şartına aykırı olduğu ortaya konulmuş ve akabinde;

25/03/2023 Tarihinde Sağlık Bakanlığınca yapılacak olan ”Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavında” , yazılı sınavı takiben yapılacak olan, tamamıyla sübjektif değerlendirmeler üzerinden sonuç doğuran, objektif kıstasları esas almayan, ” Hukuk Devleti İlkesine” , ‘’Eşitlik İlkesine’’, ”Çalışma Hakkına”,  ‘’Kamu Hizmetine Girme Hakkına” ,‘’Kariyer ve Liyakat İlkelerine” , Avrupa Sosyal Şartı’nın ilgili maddelerine açıkça aykırı olan, aynı zamanda anılan Ulusal- Uluslararası pozitif hukuk metinlerine aykırı sonuçlar doğuracağı da ”kamuoyunca” açık şekilde bilinen, uygulamada devletin anayasa hükümlerinin uygulanmasını sağlamak yükümlülüğüne aykırı ”sözlü sınav” uygulamasının kaldırılması talep edilmiştir.

Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Sendikamız Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur:

‘’ Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavında yapılacak olan sözlü sınavı takiben kuvvetle muhtemeldir ki, liyakatsiz kadrolar, yazılı sınavda kendilerinden daha yüksek puan alan sağlık personelinin de önüne geçirilmek suretiyle atamalar yapılacak, hem kamu hizmetinin kalitesi düşecek hem ”kamu idaresindeki liyakatsiz atamalar” derinleşmeye devam edecek hem de yazılı sınavdan yüksek puan alıp; bu noktada hukuken ”haklı beklenti” içerisinde olan ancak sözlü sınav uygulaması sonucunda ”hayatın olağan akışına aykırı notlar” verilmek suretiyle sınavdan ”başarısız” sayılarak uğranılan ”hak kayıplarının” sonu kesilmeyecek gibi görünmektedir.

Yine yönetmeliğin ilgili düzenlemeleri ve paylaşılan sınav duyuru metinleri göz önünde bulundurulduğunda, kamu personelinin yazılı sınavdan tam puan alması halinde dahi sözlü sınav yolu ile ”başarısız” sayılabildiği, yönetmelikte bu başarısız sayılma işlemine karşı etkili idari başvuru yollarının da tanınmadığı, tanınmış olan idari başvuru yollarının uygulamada ”zaman kaybından” öteye gidemediği, yargısal başvuruların ise; sınavın yapılması tarihinden aylar sonra sonuç doğurduğu görülmektedir.

Bahsedilen ‘’Başarısız sayılma işlemleri’’ idari yargı organlarınca iptal edilse bile; memurlar hakkında sınav işleminin iptali sonrasında tekrardan sözlü sınavlar yapılmakta, bunun sonucunda yazılı sınavdan yüksek başarı elde eden memurlar idarelerce ”yeniden” başarısız sayılmaktadır. Esasında bu noktada da mahkeme kararlarının yerine getirilmesiyle ilgili olarak ”usule ilişkin bir eksikliğin” tamamlanmaya çalışıldığı, başka bir anlatımla mahkeme kararlarının esasında ”uygulanmadan uygulandığı” da yine kamuoyunun malumudur.

Çözüm ise, uluslararası pozitif hukuk düzenlemeleri ile Anayasamızın 2. Maddesinde düzenlenen ”Hukuk Devleti” ilkesi ile 10. Maddesinde düzenlenen ‘’Eşitlik İlkesi’’ ve yine anayasada tanınan temel hakların gerekleriyle uyumlu bir uygulama olacak şekilde düzenlemeler yapılmasıdır. Zira bilindiği üzere devlet yalnızca Anayasada hükümleriyle kendisine tanınan yükümlülüklere uymakla değil; aynı zamanda bu hükümlerin gereğini gerçek hayata geçirmekle de görevlidir. Bu kapsamda, yapılacak sınavlarda ‘’sözlü sınav’’ uygulamasının tamamıyla ortadan kaldırılması ve kamu görevlilerinin ehliyet ve liyakatini objektif olarak ölçmeye elverişli ve hak kayıplarını önleyebilecek bir yöntem olarak, ilgili atamaların yalnızca yazılı sınav esas alınarak yapılması gerekmektedir.’’ şeklinde konuştu.

Editör: Sinan Yıldırım