Derince Devlet Hastanesi'nde görevli sağlık çalışanları, kendi terapilerinin yolunu sanat icra etmekle buldu. Hastanede görev yapan 26 yıllık hemşire Elmas Erbay Saral, mesleğe başladıktan sonra davranışlarında ve öfke durumunda değişimler olduğunu fark etti. Durumu değiştirmek için ne yapacağını düşünen Saral, çıkış yolu olarak tiyatroyu buldu. Hastane idaresiyle konuşan Elmas Erbay Saral, eğitmenler eşliğinde gönüllü hastane çalışanlarının tiyatro eğitimi almasını sağladı. Bir süre sonra da ekip, 'Tiyatro Hastalığı' adını alıp tüzük yazarak resmi bir tiyatro kulübü oldu. İcra ettikleri sanat sayesinde hayatın her alanında daha iyi hissettiklerini söyleyen 10 kişilik ekibin oyuncuları, bugünlerde "Sağlıklı Günler" adlı oyunlarını sahneliyor. Tamamı Derince Devlet Hastanesi'nin çalışanlarından oluşan ekipte 3 veri giriş elemanı, 2 ebe, 2 hemşire, perfüzyonist, röntgen teknikeri ve temizlik personeli yer alıyor.

Tüm fikir, bir hemşirenin kendisindeki değişmeleri fark etmesiyle başlamış

Ekibin kurucusu hemşire Elmas Erbay Saral, kuruluş hikayesini anlattı. Saral, "26 yıl önce başladığı mesleğini, 10 yıl geçtikten sonra kendisindeki değişiklikleri fark eden bir hemşire arkadaşımızın hayali bu. Kendisindeki öfke değişikliğini, davranış değişikliğini fark ediyor ve diyor ki 'Ben severek seçtiğim mesleğimde niye bu hale geldim? Benim artık kendimi tazelemem, insani duygularımı yeşertmem lazım. Kişisel olarak birtakım hasarlar alıyorum' Hoşlandığı ve sevdiği sanat dalı olan tiyatroda kendini güncellemeyi düşünüyor. Sonrasında hastane idaresiyle durumu paylaşıyor, Halk Eğitim Merkezi'nden de eğitmen talep ederek tiyatro ekibi kurmaya karar veriyor. Sonrasında hastanede duyurular yapılıyor. İlgisi olan arkadaşlarımız gönüllü olarak kendilerini kaydettiriyorlar. İş çıkışlarında hastane idaresinin de gösterdiği bir alanda tiyatro çalışmalarına başlıyorlar. Bu çalışmalar ilk başlarda kakara kikiri, eğlence gibi görünse de sonrasında birtakım oyunlar ortaya çıkmaya başlıyor. Öğretmenlerinin de desteğiyle bu oyunu sergileyelim diyorlar. Bu arada da sağlık çalışanları çalıştıktan sonra üzgün, gergin ya da yorgun çıktıkları işlerinden o yarım saatlik tiyatro çalışması içerisinde kafalarını dağıttıklarını, deşarj olduklarını, daha mutlu ve enerjik olduklarını fark ediyorlar. Bu çalışma 6 yıl boyunca bu şekilde devam ediyor. Araya pandemi giriyor. Pandemiden sonra bütün vatandaşlar gibi sağlık çalışanları da yıpranıyor. Pandemiden sonra da bu yıl ilk kez toplanmaya karar veriyor tiyatro kulübü oyuncuları. Yeniden bir sahne planlıyorlar ve oyunumuzu çıkarıyorlar" dedi.

"Kendilerini taze tutacak meşgalelere ihtiyaçları var"

İnsanların mesleğini yaparken bir yandan da kendileri için farklı meşgaleler edinmeleri gerektiğini belirten Saral, "Pandemiden önce 6 yıl, pandemiden sonra da 1 yıl olmak üzere totalde 7 yıllık bir sürecimiz var bizim. Bu oyunumuzun ismi Sağlıklı Günler. Ekibimizin ismi Tiyatro Hastalıkları. Tamamı sağlık çalışanlarından oluşan bir ekip. Ekibimizin içerisinde perfüzyonist dediğimiz üst düzey çalışan arkadaşlarımız var. Benim gibi hemşire ve ebe olan arkadaşlarımız, veri girişi elemanı olan arkadaşlarımız var. İnsanla uğraşan her mesleğin mutlaka yıpranma payı çok yüksek. Burada sağlık, eğitim ve güvenliği önce tutuyorum. Bu tip görevleri yapan, mesleğini bizim gibi severek seçen insanların hayatlarında kendilerini taze tutacak, merhamet ve vicdanını yeşertecek, ilk olduğu günkü gibi koruyacak birtakım meşgalelere ihtiyacı var. Herkesin bunu yapmasını tavsiye ediyorum. Sanat da iyileştiren bir alan. Kendilerine uygun, sevdikleri bir şeylerle mutlaka uğraşsınlar. Mesleklerinden nefret etmesinler. Benim tavsiyem o olabilir. Çünkü biz hiç nefret etmedik. Sevdiğimiz şekilde devam ediyoruz. İnşallah bu şekilde emekli oluruz" diye konuştu.

"Bize göre komedi olan ama gerçek hayatta yaşanan şeyleri sahneye döküyoruz"

Oynadıkları skeçlerde hastaneden hikayeleri derleyerek yola çıktıklarına değinen Yunus Emre Ayaştı ise "Sağlık camiası çok farklı bir dünya. Gerçek dünyayla çok farklı. Gelen insanlardan gerçekten o kadar trajikomik hikayeler, o kadar esprili olaylar oluyor ki normal yaşamda yaşıyor insanlar. Fakat biz televizyonda izlediğimiz zaman gülmekten karnımız ağrıyor. Hastane hayatı da gerçekten sanat sahnesi gibi. Çok olmasa da tecrübem vardı, biraz da destek amaçlı girdim. Kafamızı dağıtabileceğimiz, moral motivasyon olarak kendimizi soyutlayabileceğimiz bir yer lazımdı. Gönüllü olarak, hiçbir şey beklemeden, talep etmeden bu işe girdik. Bizim de 15-20 dakikalık 6 tane skecimiz var. Bize göre komedi olan ama gerçek hayatta yaşanan hikayeleri sahneye döküyoruz. Gelen insanlar hastanede neler yaptığımızı görüyor hem de 'Hastanede bunları insanlar yapıyor mu?' diye soru işareti koyuyor. Güldürürken düşündüren bir proje olarak görüyoruz biz bunu. Ekipte 10 kişiyiz. Tiyatro Kulübü olarak resmi açılış yaptık. Türkiye'de bu anlamda kurulan ilk kulüp biziz. Aydın'da, Konya'da ve biz olmak üzere resmi olarak 3 kulüp bulunmakta" şeklinde konuştu.

Ayaştı, "Biz bir aile olarak bu işe girdik. Herkesin bir yerde emeği var. Kimisi maddi, kimisi manevi, kimisi arabasıyla, kimi çoluk çocuğundan ödün vererek bu işe girdi" ifadelerini kullandı.

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Mobbing İddiası Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Mobbing İddiası

"Hedefimiz 25-30 arası bir oyuncu ekibi kurmak"

Oyunlarını izleyen insanlardan sürekli olumlu tepkiler aldıklarını ve ileriye dönük çalışmalar içerisinde olduklarını söyleyen Ayaştı, "Önümüzdeki süreçte eylül ayı itibariyle yeni oyunlar, yeni ekip arkadaşları alacağız. Bizi izleyen Derince Devlet Hastanesi personelleri var ise bizimle iletişime geçebilirler. Hedefimiz de 25-30 arası bir oyuncu ekibi kurmak. Bununla alakalı da bir çalışma yapacağız. İleriye dönük, arkadaşlara da hastanenin sisteminden mesaj gidiyor zaten. Bize de olumlu tepkiler var. İlk başlarda merak ediyorlardı. İlk sahneye gelen arkadaşlarımız ikinci sahneye geldiğinde de 'Özellikle sizi izlemeye geleceğiz' diye güzel tepkiler veriyor. Kocaeli halkının bizi desteklemesi ve sahnelerimizde bizimle beraber olmaları bizim için en büyük kazançtır. Şu an için ilk projemizde Marmara Bölgesi için turne yapma planımız vardı. En son Eser Yenenler ile görüştük. Kendileriyle bir iletişim kurup, eğitim olarak, sahne olarak bize desteklerini, sözlerini verdiler. İlerleyen süreçte İstanbul'da Çok Güzel Hareketler Bunlar ekibiyle bir araya gelip yeni projelerle halkımızın karşısına çıkmayı düşünüyoruz" dedi.

Editör: Ertuğrul Gülmez