BASK Genel Başkan Yardımcısı ve Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, 12 Ocak 2023 tarihinde yaptıkları iş bırakma eylemiyle ilgili basın açıklaması yaparak, ocak ayında memura verilen %30 zamla memurun fakirleşmeye devam ettiğini söyledi.
TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon rakamlarına göre, Aralık ayı enflasyonun % 1.18,
Bir başka bağımsız araştırma şirketine göre ise, Aralık ayı enflasyonun %5.18. yani yaklaşık 4.5 kat fazla çıkması enflasyon rakamları konusunda kafaları karıştırmaya devam ediyor.
TUİK’e göre yıllık enflasyon % 64.27, Bağımsız Araştırma şirketine göre ise yıllık enflasyon %100’den fazla farkla tam % 137.55 olmuştur.
Mevcut hükümet tarafından, 2023 yılı ocak ayından itibaren vergilere, cezalara, harçlara yapılan ortalama %122.93’lük zam göstermektedir ki, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yöneten mevcut hükümetin enflasyonu %122.93 olmuştur.
Peki vatandaş %64.27 olan TÜİK’in enflasyonunu mu, %122.93 olan hükümetin enflasyonunu mu? Ya da bağımsız araştırma şirketlerinin yaptığı ankete göre olan %137.55 lik enflasyona mı inanacak?
TÜİK’in hesaplamalarının sahada gerçeklerle uyuşmamasının bedelini maalesef öncelikle aylığından başka geliri olmayan, memur, emekli, işçi ile dar gelirli vatandaşlarımız ödemektedir.
İçinde bulunduğumuz 2023 Ocak ayından itibaren memur ve emekliye yapılan %25’lik maaş zam, memur ve emekliyi sefalete sürüklemiştir. Pek çok memurun taban aylığı asgari ücret seviyesine inmiş, hatta asgari ücretin altında kalmıştır. Son zamlarla pek çok memurun prime esas kazanç tutarı, asgari ücretin prime esas kazanç tutarının altında kalmıştır.
Temmuz 2015 te bir polis, bir hemşire arkadaşımız yaklaşık 3 kat, en düşük memur yaklaşık iki kat asgari ücret alırken, memurların maaşlarının bu gün neredeyse asgari ücret seviyesine dayanmış olması acıdır.
Ve memurun alım gücü de her geçen gün erimektedir.
Eğer bu gün yani 2024 ocak ayında, memur maaşlarını asgari ücrete göre belirleyelim eski haline getirelim deseydiniz, ocak ayı maaş zammı %30 değil, %100’ün üzerinde olması gerekiyordu.
Yaptığınız uygulamalarla, memurlarımızın gözündeki ışıltıyı da söndürdünüz. Memurlarımızın yaşam sevincini de elinden aldınız.
Vatandaşlarımızın gözünde memurun itibarını da yok ettiniz.
Ocak ayında tüm vergi ve harçlara %122 zam yapanların, memur ve emekliye %30 zam yapmasının kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur.
En kötü ihtimalle bu dönem asgari ücrete yapılan %55’lik zam oranının memur ve emekli maaşlarında da uygulanması gerekliydi. Yapmadınız. Tüm memur ve emeklilerin gözünün içine baka, baka asgari ücrete göre bile, memurun alım gücünü %25 oranında düşürdünüz.
%25 maaş zammını ayakta alkışlayan, yetkili olup etkili, olmayan sendika başkanlarına sesleniyorum.“tarihi(!) bir toplu sözleşme” diye imzalamış olduğunuz, 2022 ve 2023 yıllarını kapsayan 6. Dönem toplu sözleşme yürürlüğe girdiği ilk aydan itibaren hükmünü yitirmiştir.
Yetkili olduğunuz sürede yaptığınız hiçbir toplu sözleşmede enflasyonun üzerinde zam alamadınız.
Hedefiniz olan memurun güvencesini belki kaldıramadınız. Ancak, memuru sefalete mahkum ederek, memurun itibarını da yok ettiniz.
Parti kontrolünde olan sarı sendikalara sesleniyorum.
Emin olun ki, memurlar için, yokluğunuz varlığınızdan daha iyi olacak. Gölge etmeyin yeter.
Tüm bu gerçekler ışığında memur ve emekliye acilen ek zam verilmelidir.
Yıllar boyunca enflasyon altında alınan artışlar artık kamu çalışanları ve emeklilerinin alım gücünü düşürmüş, kirasını ve faturalarını ödeyememe noktasına getirmiştir.
Son bir yıllık sürede pek çok gıda ürününün %150 ile %300 arasında arttığı ve bu ay içerisinde pek çok ürünün artacağı ortamda memur ve emekliye %30 zam vermek, ekonomik gerçeklerle uyuşmamaktadır.
Memura verilen zammı kısa sürede memurun cebinden geri alınmasına sebep olan vergi dilimlerinin de %15 olarak sabitlenmesi elzemdir.
Milletin derdi ekonomi, yoksulluk, işsizlikken, siyasetin kontrolünde olan sarı sendikaların derdi de, muhtemel bir iktidar değişikliğinde elimizdeki üyeleri nasıl tutarız endişesiyle diğer sendikalara getirilmek istenen sendika üye barajları. Geçtiğimiz yıl Danıştayın oy birliğiyle iptal ettiği %1 olan sendika barajı, bu yıl %2 olarak karşımıza çıkmış ve kanunlaşmıştır. %2’lik baraj kanunu, demokrasiye, insan haklarına, vicdanlara da aykırı olduğu gibi, anayasanın 51. Maddesine, ILO’nun (uluslararası çalışma örgütü) 87 ve 98 maddelerine de alenen aykırıdır.
%2 sendika barajı konusunda TBMM’de barajın kanunsuz olduğunu dile getiren, savunan siyasi partilerimize, ana muhalefet partisi olması olması hasebiyle kanun gereği %2 barajını Anayasa Mahkemesine götüren CHP’ne de %2’nin altında olan tüm sendikalar adına teşekkür ederiz.
BASK konfederasyonu olarak mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.
