Türkiye’de aşılar hakkında sürekli yapılan kara propaganda geride bıraktığımız birkaç yıl içerisinde çok yol almış ve geri dönüşü olmayan sağlık sorunlarına yol açması gibi tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır. Bu halk sağlığı sorununun geleceğimiz olan çocuklarımızı olumsuz şekilde etkilemesi de işin vahametini göstermektedir. Yedi yılda çocuklarına aşı yaptırmayan ailelerin sayısı 183'ten 23 bine çıkmış, kızamık v.b gibi salgın hastalıklarının yok olmaya yüz tutmuşken binlerle ifade edilen rakamlara yükselmiştir.
Bu rakamlara bakıldığında Türkiye’nin sağlığı için çözülmesi gereken konuların başında aşı reddi olduğu açıktır. Bazı ülkelerde aşıyı reddedenlerin toplumsal hayatta tecrit edilmesine kadar bir dizi uygulama olduğu düşünüldüğünde aşı reddi üzerinde ısrarla durulması gereken bir meseledir. Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere ilgili kurum ve bilim adamlarının çalışmaları ve açıklamaları aşıyı zaruri gösterirken; konunun uzmanı olmayan, bilimsellikten uzak kişilerin yaptıkları açıklamalar, yazdıkları yazılar ve bunların üstüne hukuki boşluklar nedeniyle halk sağlığın tehlikeye düşürülmesi kabul edilemez.
Devletin toplum sağlığını koruması gibi bir görevi de olduğuna göre aşı reddi konusunda süratle önlem alınmalı, çare bulunmalı ve aşı reddini tamamen ortadan kaldıracak yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Çünkü toplum sağlığı bireylerin tercihine bırakılamaz.
Önder KAHVECİ.
