Uzun mesai saatleri dolayısıyla çocuklarıyla kayınvalidesinde kalmaya başlayan hemşire İ.T. koronavirüse yakalandığı tespit edilince hastanede tedavi altına alındı. Eşi ise rahatsızlanan 5 yaşındaki oğluna refakat etmeye başladı. İyileştikten sonra görevine devam etmeyi planlayan İ.T., salgın geçene kadar çocukları ve ailesi ile görüşmeme kararı aldığını söyledi.

Koronavirüs testi pozitif çıkan bir hemşirenin ailesi yaşadıkları zorlu süreci anlattı. Onların yaşadıkları gece gündüz demeden çalışan sağlık personelleri ve ailelerinin ne kadar büyük fedakarlıklara katlandığı tekrar hatırlattı. Adana'da büyük bir üniversite hastanesinde hemşire olarak görev yapan İ.T'nin (33) eşi A.T (38) de aynı hastanenin operasyon bölümünde çalışıyor. Tüm Türkiye'deki diğer sağlık personelleri gibi onların da hayatı koronavirüs salgınıyla tamamen değişti. Operasyon bölümündeki A.T bu süreçte 24 saat nöbete gitmeye başlarken hemşire olan eşi de sabah 07.00'den akşam saat 21.00'e kadar hastaneden ayrılamıyordu. Salgından önce çalışma saatlerini düzenleyerek 5 ve 2.5 yaşındaki çocuklarına bakan çiftten hemşire İ.T mesai saatleri uzayınca çocuklarının bakımına yardımcı olması için kayınvalidesinde kalmaya başladı. Her ikisi de sağlıkçı olduğu için dezenfekte olmaya ve temizliğe çok dikkat ettikleri için ailenin bir endişesi yoktu.

“Ben Salağım Servisimden Başka Servise Gittim” Cezası Belli Oldu “Ben Salağım Servisimden Başka Servise Gittim” Cezası Belli Oldu

BİR ANDA ATEŞİ 39'A YÜKSELDİ

Geçtiğimiz cumartesi günü annesi ve yeğenlerine ziyarete giden N.S. hemşire olan abisinin eşinin durumunu şöyle anlattı: "Ellerinin üzerinde bir katman var gibiydi. Sanki ikinci bir derisi olmuştu ve çok şişmişti. Sürekli eldiven değiştirmekten ve dezenfektan kullanmaktan elleri tanınmaz bir hale gelmişti. Eve her geldiğinde kıyafetlerini kapıda çıkarıp banyoya giriyordu. Çok dikkatliydi. Bu sebeple içimiz rahattı." Ancak bu buluşmadan bir gün sonra izin alıp evde çocuklarıyla zaman geçirmek isteyen hemşire İ.T ateşinin yükseldiğini fark etti. Çocuklarını kayınvalidesine bıraktı ve hastaneye gitti. Semptomları gösterdiği için test yapılmasının ardından hastaneye yatırıldı. O sırada hastanede nöbetçi olan eşine de test uygulandı.

BÜTÜN AİLE HASTANEYE KOŞTU

Babaanne Z.T (60) ve eşi V.T (60) de hemen ambulans ile hastaneye götürüldüler. Babaanne Z.T ile temasta bulunan iki kız kardeşi, eve girip çıkan kızı, onun eşi ve küçük torunu da test için hastaneye gitti. Yapılan tetkikler sonucunda hemşire İ.T'nin beş yaşındaki oğlu A.T, ciğerlerinde görülen bir sorun nedeniyle hastaneye yatırıldı. Yapılan testlerde hemşire İ.T.'nin koronavirüs testi pozitif çıktı. Ailenin geri kalan kısmının ise negatif çıktı. Hemşirenin tedavisi devam ediyor ve karantina altında. Eşi ise hastanede oğlunun başında bekliyor. 2.5 yaşındaki kızları babaannesiyle kalıyor. Babaanne Z.T annesi, babası ve kardeşinden üç gündür ayrı olan torunun çok durgunlaştığını söyledi ve ekledi: "Aile dörde bölündü. Oğlum ve torunum A.T bir tarafta, gelinim başka bir yerde karantinada. Ben, eşim ve diğer torunum evdeyiz. Kızım ve onun çocuğu evinde karantinada. Yine de şükürler olsun, hepimiz sağlıklıyız."

HER GÜN ARIYORLAR

Dede V.T ise, Sağlık Bakanlığı'nın süreci nasıl yönettiğini gelinin testi pozitif çıkınca öğrendiğini belirtti ve şöyle devam etti: "Testimiz negatif çıkmasına rağmen, koronavirüs taşıyıcısı ile birebir temas kurduğumuz için 14 gün evden çıkmamız yasak. İl sağlık müdürlüğünden bizi aradılar ve evimize bir ekip geldi. 14 gün boyunca ne yapacağımız açıklandı. Aile hekimi her gün arıyor. Ateşiniz kaç derece öksürüyor musunuz diye soruyor. Olayın bu boyutu bize, Sağlık Bakanlığı'nın işi ne kadar ciddiye aldığını bir gösterdi."

Editör: TE Bilişim